İnsan vücudundaki su oranı cinsiyet, yaş, fiziksel özellikler ve günlük fiziksel aktivitelerine göre değişim gösterir. Çocukların vücutlarındaki su oranı %70 civarlarında iken, yetişkin bireylerde bu oran %50 - %60 aralığında değişmektedir. Su, insan yaşamı için oksijenden sonra en önemli ikinci gereksinimdir. Kanın %83’ü, kemiklerin %22’si, beynin ve kasların %75’i sudur. Bu oranlardan da anlayacağımız üzere hiçbir şey susuz yaşayamaz; su, temel enerji kaynağıdır ve vücudun her hücresinde elektriksel ve manyetik enerji üreterek bize yaşam gücü sağlar.
Günlük aktiviteler sonucu vücudumuzda biriken toksinleri atmak için yaklaşık olarak günlük 2.5 lt ile 3 lt arasında su kaybı yaşarız. İdrarla 1.5 lt, deri yoluyla 0.5 lt, dışkı ve solunum ile 0.3 ‘er lt olmak üzere. Kaybedilen suyun vücuda geri kazandırılması, su ihtiyacımızın giderilmesi, yani hidrasyon; hayati fonksiyonlarımızın düzgün şekilde yürümesi için büyük önem taşımaktadır. Günlük su ihtiyacınızı hemen hesaplayın.
Günlük olarak almamız gereken
minimum sıvı miktarı, bireyden bireye değişmek kaydıyla, ortalama olarak 3
lt’dir diyebiliriz. Aklınıza gelen soruyu tahmin edebiliyorum. Evet, içtiğiniz
kahve, çay, çorba gibi sıvı gıdalar hatta meyve de bu 3 lt sıvı içerisine
dahil. Ama elbette önceliğinizin ‘su’ olmasını tercih ederim. Özellikle uzun
süreli dayanıklılık gerektiren yarışma ve antrenman ortamlarında sporcuların
hidrasyon düzeyinin takip edilmesi ve uygun hidrasyon düzeyinin sağlanması
performansın maksimum düzeye çıkarılmasında önem oluşturmaktadır. Sağlıklı bir
insan haftalarca yemek yemeden yaşayabilirken, susuzluğa dayanma süresi birkaç
günü geçemez.70 kilogram ağırlığındaki bir erkeğin vücut su içeriğinin % 2
azalması ya da diğer bir deyişle
Eğer ki günlük olarak vücuttan atılması gerekenden daha fazla su kaybı yaşarsanız, bu duruma da dehidrasyon adı veriliyor. Kısaca, aşırı su kaybı da diyebiliriz.
Günlük hayatımızda birçoğumuz dehidrasyon durumunu yaşasak bile çoğu zaman farkına varmayız. Bu da günlük hayatımıza stres, unutkanlık, panik, gerginlik... olarak yansır; yine, biz farkında olmadan. Dehidrasyon, doku boşlukları, eklemler, böbrekler, karaciğer, beyin ve deride zehirli çökeltilerin birikmesine yol açar. Su bunların temizlenmesine yardımcı olur.
Vücudumuzda oldukça küçük bir yer kaplamasına rağmen, vücuttaki suyun büyük bir bölümünü kullanan ve susuzluk durumunda ilk tepkiyi veren organımız, beyindir. Susadığınızda ağzınız kurur ya hani, işte bu tepkiyi oluşturan da beyninizdir.
Beynin bu hamlesine rağmen halen vücuda su girmez eğer, bir sonraki hamlesi kendi aktivitelerini kısmak olacaktır. Susuz kaldığınızda sersemlemeniz, karar verme mekanizmanızın bozulması, algılama yeteneğinizin düşmesi gibi.